Son zamanlarda her yıl tanıtılan yeni cep telefonu modelleri arasında farkların az olmasından yana şikayetçi olduğunuzu düşünüyorum. Açıkçası her yıl tanıtılan yeni cep telefonu modelleri beni de eskisi kadar heyecanlandırmıyor. Eski Nokia modelleri veya Sony Ericsson modelleri beni çok daha heyecanlandıran cep telefonları hatta tasarım olarak da kesinlikle çok daha sevdiğim doğrudur. Hatta bu sebepten dolayı Bir Tutam Nostalji adı altında kanalda bir video serisi de ilerletiyorum. Eğer izlemediyseniz ve o cihazları özlüyorsanız o oynatma listesine de bir göz gezdirmenizi öneririm.
İlk 10 Modeldeki Farklar
Zamanı çok geriye almaya aslında gerek yok. iPhone’un ilk 10 modelinde ya da Samsung Galaxy S serisinin ilk 10 modelinde farklar çok daha bariz değil miydi? İlk 10 cihaz için aradaki farkların gerçekten çok belirgin olduğunu fark etmişsinizdir. Sadece tasarım anlamında değil aynı zamanda bu cihazlara eklenen özelliklerle de aslında gerçekten farklar ortaya çıkıyordu.
Akıllı cep telefonu sektörü bir saat gibi çalışıyor diyebiliriz. Her sene Apple karşımıza yeni iPhone modelleri ile geliyor. Samsung ise Ocak veya Şubat gibi Galaxy S serisi cihazlarını tanıtıyor. Aslında her marka yıllık olarak cihazlarını yeniliyor diyebiliriz. Ancak bir önceki nesil ile karşılaştırdığımızda farklar eskiden olduğu kadar ilgi çekmiyor ya da fark edilmiyor.
Peki Fark Yok mu?
Aslında her sene tanıtılan cep telefonlarında fark tabiki de var. Eğer fark olmasaydı zaten markalar yeni cep telefonlarını nasıl satabilirlerdi ki? Hatta baktığımız zaman bir kaç yıl önceki cep telefonlarıyla yeni model cep telefonlarını karşılaştırdığımızda performans ve işlem gücü çok artmış durumda. Grafiklerdeki bu farkı nihai kullanıcı pek hissedemiyor gibi geliyor.
Bunun en büyük sebebi de cep telefonlarının 2010’lu yıllarına kadar ilerlemesi gerçekten birer devrim niteliğindeydi. Şöyle düşünün cep telefonu diye bir cihaz ortaya çıktı ve bu cihaz yıldan yıla o kadar gelişti ki bir anda hesap makinesi, internet cihazı, ajanda ve kameranın birleşimi oldu diyebiliriz. Bir cep telefonunun fotoğraf çekememesinden çekebilme özelliğine kavuşması ya da VGA çözünürlüklü bir kameradan 3.2 megapiksele kameraların gelmesi gerçekten büyük bir ilerlemeydi. 3.2 megapikselden de 12 megapiksele çıkmak büyük bir ilerlemeydi. Ama bir cep telefonunun 4K video çekebilmesi ile 8K video çekebilmesi arasında günlük kullanıcı için ne kadar fark var?
Bir dönemler cep telefonlarının internet bağlantısı yoktu. Sonrasında teletext vs derken internet hayatımıza girdi. 2G bağlantı hızı ile 3G bağlantı hızı arasında çok büyük fark var. 3G bağlantı hızı ile 4G arasında da çok büyük fark var. 2G’den 3G’ye geçerkenki hız sayesinde görüntülü arama hayatımıza girdi. 3G hızından 4G’ye geçişi de sosyal medya farkı ile hissettik ancak 4G hızından 5G hızına geçişte hız farkı olarak çok fark varken bize bunu hissettirecek bir fark yok. Bir filmi cep telefonuna 40-45 saniyede indirebilmek ile 2-3 saniyede indirebilmek günlük hayatta filmi izlerken gerçekten fark edilecek mi?
Cep telefonlarının gelişiminde hissedilen bu kazanç hissiyatı bizim tarafımızdan azalmış durumdadır. İşte bu hissiyatın azalması nedeniyle yeni cep telefonlarında çok büyük yenilikler ve bize çok büyük artılar katmıyormuş gibi düşünüyoruz. Bu da cep telefonu teknolojisinin çok hızlı artmadığını hissetmemize geliyor.
Suç Bizde
Burada en büyük suç maalesef biz kullanıcıların. 1990’ların sonundan 2010’ların başına kadar cep telefonlarının hızlı gelişimi bizi sarhoş etti diye düşünüyorum. Bu süreç içerisinde cep telefonlarına er geçen gün yeni görevler ve özellikler eklendi. 2010 sonu itibariyle artık cep telefonlarının genel olarak neler yapabildikleri şekillendi ve 2010 yılından bu yana cep telefonları yapabildikleri şeyleri daha kaliteli ve hızlı yapabilmeye başladı.
Aslında 2010 yılı itibariyle cep telefonu denilen şey somut hale büründü. İnternetten veri aktarabilen, büyük ekrana sahip olan, önünde ve arkasında kamera olan mobil bir cihaz. Ancak bu tanım oturana kadar cep telefonlarına özellikler hep tek tek geldi. İşte bu tanımı oturttuktan sonra yeni bir cep telefonunda fark yaratmak gerçekten zorlaştı.
Yerini Ne Alacak
Ben artık cep telefonlarının doyum noktasına yavaş yavaş geldiğini ya da gelmesini istediğimi düşünüyorum. Katlanır cep telefonları gibi bazı cihazlar ortaya çıkabilir. Ancak sonuçta cep telefonu dediğimiz şey artık oturdu. Bu cihaz yerine artık karşımıza ne çıkacağı düşünsek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Hatta markalar bu kapsamda akıllı gözlüklere yöneldiler. İlerleyen günlerde de beyin çipleri karşımıza gelebilir. Kısaca markalar da cep telefonlarının bence doyum noktasına yavaştan geldiğini düşünüyor.
Daha realist olursak bu aralar gelecek katlanır cep telefonlarına kayıyor gibi gözüküyor. Bu cihazlar hem tablet deneyimi hem de bir cep telefonu deneyimi sunabilmeleri ile tercih edilecek gibiler.
Bununla beraber yapay zeka cep telefonlarına eklenerek yapmak istediğimiz işlemlerin daha kısa sürede tamamlanmasını cep telefonlarımız sağlayacak gibi duruyor. Bu tip şeyleri markalar donanım ile değil de yazılım ile yapabiliyor. Cep telefonlarının geleceğinde cihazların farklarını ve özelliklerini artık donanımlar değil de yazılımlar farklılaştıracak gibi duruyor.
Her Yıl Yeni Cep Telefonu
Bu sorunun cevabını aslında sizden duymak istiyorum. Sizce artık her yıl yeni cep telefonu modeli tanıtmak doğru bir yaklaşım değil mi? Mevcut teknoloji gelişmesi ile her yeni yılda tanıtılan cihazın bir önceki nesilden farkı kullanıcılara yetersiz geldiğinden markalar 2 yılda 1 mi yeni cihaz tanıtmalı?
Ancak şunu söylemem lazım. Her markanın mühendisleri şu küçük cihazlar içerisinde gerçekten şov yapıyor. Her birine de teşekkür ediyorum ve tebrik ediyorum.
Çocukluğumdan beri arabalara olan ilgim babam sayesinde başlamıştır. Araba manyağı seviyesinde bir ilgim var ancak bunu her ortamda dile getirmem. Teknolojiye ve bilgisayara olan ilgim kendimi tanımaya başladım başlayalı oldu. Şimdi ise kendimce kod yazabilen bir bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum.