Nereden aklıma geldi bilmiyorum ama ilkokul son zamanlarında oyuncağım olan Tech Deck aklıma geldi. O zamanların modası diyebilirim. Taşınabilir küçük boyutu ile cebimize koyup istediğimiz yere götürebiliyorduk. Tech Deck okulda oynaması rahat bir oyuncaktı.
Tech Deck Sırasında Rap de Modaydı
O zamanlar ben ve arkadaşlarım rap dinlerdik. Ellerimizde bu parmak kaykayı ve parmaklarımız ile akrobatik hareket yapmaya çalışırdık. Derste oynaması rahattı ve telefon gibi yasak da değildi. Dersi dinlemek yerine çok oynarsak teneffüse kadar hoca el koyardı. Ama eğer telefonla yakalanırsak akşam çıkışa kadar telefonu alamazdık.
Teneffüste kalemler, kalem kutusu ve silgilerle kendimize ait bir parkur yapardık ve sıranın masasında oynamaya başlardık. Yürürken duvarlarda sürmek ya da masanın kenarında sürmek gayet eğlenceli ve basit şeylerdi. Tekerleklerini değiştirip çeşitli şekillerde kaykayı kişiselleştirebiliyorduk.
Maddi olarak da elde edilmesi çok zor bir oyuncak değildi. Parkurlarını alan pek görmemiştim ya da benim çevremde yoktu diyebilirim. Modası çok uzun sürmedi.
Alt kısmı cilalı ahşap parçası gibi duruyordu. Muhtemelen plastiktir. Üst tarafı yanı parmaklarımızı koyduğumuz yer zımpara gibiydi. Parmak üzerinde kaymıyordu. Teker bağlantı kısmı metal gibiydi ancak plastik olabilir. Tekerler plastikti. Bir de sürekli kaybolan sarı bir teker sıkma aparatı vardı hatırlıyorum. Bu aparat her yeni kaykaydan çıktığı için kaybolması çok problem yaratmıyordu. Atalay Öztürk gibi bazı arkadaşlarım artık bu ek aparatlar ve yedek parçalar ile kendilerine birer takım çantası yapmışlardı.
Çocukluğumdan beri arabalara olan ilgim babam sayesinde başlamıştır. Araba manyağı seviyesinde bir ilgim var ancak bunu her ortamda dile getirmem. Teknolojiye ve bilgisayara olan ilgim kendimi tanımaya başladım başlayalı oldu. Şimdi ise kendimce kod yazabilen bir bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum.