Sıralamada İstanbul plakasına geldiğimize göre hayatımın ilk 18 senesini geçirdiğim yani çocukluğumu yaşadığım şehir için çocukluğuma dokunan bir araba hakkında bahsetmek gerekiyor. Karşınızda Suzuki Escudo Pikes Peak !
Gran Tourismo oyununu bir çoğunuz biliyorusnuz diye düşünüyorum. Peki Gran tourismo 2 oynadınız mı hiç? 90larda çocukluğunuz geçtiyse ya da 90larda yarış oyunlarını oynamayı seven bir tipseniz bu oyunu oynamışsınızdır diye düşünüyorum. Bu oyundaki devasa rüzgarlığa sahip olan ve oyunun %90ını rahatça bitirebileceğiniz arayabayı biliyor musunuz? Evet, Suzuki Escudo Pikes Peak’den bahsediyorum. Bu arabanın hikayesini biliyor musunuz? Gelin sizinle bu devasa rüzgarlığın oluşturduğu downforce kuvvetinin arkasındaki gelişimi konuşalım.
Suzuki’den konuşuyorsak Japonlardan konuşmamız gerekiyor. Japon yarışçı Nobuhiro Tajima ki kendisinin lakabı canavardır. Rally ve yokuş tırmanış yarışlarında bir uzmandır. 18 yaşında uluslararası rally yarışlarında yarışmaya başlayan abimiz WRC’de kendisini ilk kez 1981 Wales rallisinde göstermiştir. Bu yarışta altında bir Datsun vardı. Evet, gene bir Japon. Abimizin yolu Suzuki ile 1986’da kesişmiştir. 1989 yılında Pikes Peak tırmanış yarışına katılmış. 5 yıl sonra yani 1994’te Suzuki bu yarış için özel bir otomobil üretti. Çift motoru olan bu araba toplamda 900 beygir güç üretebiliyordu. Aynı zamanda bu araba çok hafif bir arabaydı. Yaklaşık 900 kilogram civarı olması lazım. Ön tarafında da bir rüzgarlığa sahip olan bu araba 5.lik kazanmıştır. 1995 yılındaysa bu araba yarışı kazanmıştır. Bu zaferle bu yarışı kazanan ilk Japon oldular.
Suzuki Escudo Pikes Peak Özellikleri
Japonlar bu yarışmada birinci oldular ama pist rekorunu küçük bir farkla da olsa geçemediler. Bu sebepten dolayı çok daha hızlı bir otomobil üretmeye karar verdiler. 1996 yılında yani benim doğduğum o muhteşem yılda Suzuki çitayı 1 adım yukarı taşıdı. Suzuki tek motora geçmişti ve yaklaşık 100 beygir kaybetmişti. Sıralı 6 ileri şanzımana sahip olan yeni Escudo gücünü 4 tekere güzel bir şekilde aktarabiliyordu. Süspansiyonlarda iyileştirmeler vs derken Suzuki bu canavarı hep daha ileriye götürdü.
Son durumda 1998 yılına geldiğimizde bu canavar 2 litre büyüklüğünde twin turbo V6 motora sahipti. 985 hp beygir 930 nm tork üretebiliyordu. 6 ileri sıralı şanzımanıyla 800 kilogram ağırlığında deli gibi koşan bir canavardı. Evet, 4 çekerdi. Bu arabanın havalanmaması için hem önde hem de arkada rüzgarlık bulunuyordu.
Tüm bu otomobiller bildiğimiz Suzuki Vitara üzerine temellendirilmiş olması hepimizin bildiği ama göz ardı ettiği bir gerçek. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Oluşturmuş olduğum kendimce özel arabalar listesine özel arabalar bağlantısından erişebilirsiniz.
Çocukluğumdan beri arabalara olan ilgim babam sayesinde başlamıştır. Araba manyağı seviyesinde bir ilgim var ancak bunu her ortamda dile getirmem. Teknolojiye ve bilgisayara olan ilgim kendimi tanımaya başladım başlayalı oldu. Şimdi ise kendimce kod yazabilen bir bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum.