Fransız markanın üretmiş olduğu efsane otomobillerden şüphesiz birisidir. Kusursuz bir model mi? Tabiki hayır! 1985 yılında yılın otomobili seçilen Renault 25 yerine 1993 ve 2001 yılları arasında üretilmiş modeldir. Orta-üst sınıfa hitap eden model şüphesiz dönemine göre lüks özelliklere sahip bir modeldir. Renault Safrane yerini Renault Vel Satis modeline bırakmıştır ancak bence Vel Satis bu yeri kesinlikle dolduramamıştır.
Maalesef Safrane ülkemizde çok tutulan bir model değil. Bunun en büyük sebebi şüphesiz yürütme masrafıdır. Safrane kalıplı bir arabadır. Baktığınız zaman bu modeli 2 litrelik motor bile randımanlı bir şekilde yürütememektedir. Uzun yolda sollamalara çıktığınızda 2 litrelik motoru aldığınıza pişman olursunuz. Daha performanslı bir şekilde otomobili kullanmak için büyük hacimli motorları tercih etmeniz gerekiyor. Motor teknolojisi nedeniyle de ekonomik olmayan bir modeldir. Bir çok sebepten dolayı da parçası Renault modellerine göre çok pahalı kalmaktadır.
Tüm bu sebepler nedeniyle araç ülkemizde pek tutulmuyor. Bu sebepten dolayı da ikinci el piyasası pek canlı değildir. Bu arabanın kıymetini bilen temizini buldum mu pahalı yürütme masrafına rağmen tercih edecektir. Aynı zamanda işi bilenler makyajlı kasada Volvo motorlu bir Safrane tercih edecektir.
Öte yandan bakınca donanım olarak çok zengin ve konforlu bir arabadır. Çift bölgeli dijital klima, konuşan bir yol bilgisayarı, hız sabitleyici, elektrikli ayarlanabilir hafızalı koltuk, sürücü için ısıtmalı koltuk, hızlandıkça sertleşen hidrolik direksiyon ve immoblizer gibi bir çok güzel donanım araçta bulunuyor. Bırakın dönemini günümüz şartlarına göre bile çok donanımlı bir araçtır.
İnternette, bir dönemler Renault Safrane alana bayiler bedavadan Renault Spring veriyordu diye bir dedikodu görüyorum. Ne derece doğru bilemiyorum.
2008 yılı itibariyle Renault Samsung SM5 adı ile Orta Doğu pazarında Safrane modeli satılmıştır. Bu modele baktığımızda Safrane severlerin hiç beğenmediği benim ise Renault Latitude modeline çok benzettiğim bir model oldu.
Dönemine göre sunduğu lükse, konuşabilmesi, konforu ve ülkemizde üretilip Bülent Ecevit’in makam arabası olarak kullanılması nedeniyle özel arabalar listemdeki yerini bu model alıyor.
Çocukluğumdan beri arabalara olan ilgim babam sayesinde başlamıştır. Araba manyağı seviyesinde bir ilgim var ancak bunu her ortamda dile getirmem. Teknolojiye ve bilgisayara olan ilgim kendimi tanımaya başladım başlayalı oldu. Şimdi ise kendimce kod yazabilen bir bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum.