Her geçen gün teknoloji nasıl gelişiyor ise toplumumuz da bir o kadar değişiyor. Gençlerimizin (ben dahil) bir numaralı hedefi teknolojiyi geliştirmek olmalıyken bizim amacımız bir an önce yeni modele ulaşmak. Yeni modeli bizim geliştirmemiz gerekirken biz gelişmiş olanı alıyoruz. Yenisini geliştirmek için önümüz mü açık, hayır ! Yenisini geliştirmek için fırsatlar üretiyor muyuz ? Hayır, bu dönemde içinde bulunduğumuz durumda fırsat üretmektense fırsat olan yerlere kaçıyoruz. Ne geveliyorsun diyecek olursanız tam bir tüketim toplumu olduk.
Tüketim Toplumu
Tüketim gerekli bir eylemdir. Çok daha iyisini üretebilecekken eldekini tüketmek tabiki de yapılması gerekilen bir durumdur. Biz böyle mi yapıyoruz ? Hayır, eldeki imkanları değil ürünleri tüketiyoruz. İhtiyacımız olmadığı halde bazı ürünlere ihtiyacımız varmış gibi hissediyoruz ya da ihtiyacımızın olduğuna inandırılıyoruz. İşte bu düşünceye bir kere ikna olduktan sonra gözümüzü karartıyoruz. Ardından tek hedefimiz ihtiyacımız olmayan o ürünü almak oluyor. Belki o ürünün bir benzeri elimizde var ancak biz yine de daha iyisini istiyoruz. Evet, daha iyisini istemek iyidir. Her zaman herkes, elde edebileceği en iyi şeyleri elde etsin. Ancak en iyisini elde etmenin bir bedelinin olduğunu unutmamak gerekiyor.
Elimizdeki parayı ihtiyacımız olmayan bir ürüne ihtiyacımız varmışcasına çılgınca isteyip de elde etmek yerine elimizdeki para, zaman ve imkanları bazı şeyleri değiştirmek için kullanabilmeliyiz. Küçük pazarlama oyunların kanmayalım, bilinçlenelim.
Fark ediyorum ki yazılım geliştirme yazılarından çok herkesin merak ettiği (!) haber yazıları okunuyorlar.
Çocukluğumdan beri arabalara olan ilgim babam sayesinde başlamıştır. Araba manyağı seviyesinde bir ilgim var ancak bunu her ortamda dile getirmem. Teknolojiye ve bilgisayara olan ilgim kendimi tanımaya başladım başlayalı oldu. Şimdi ise kendimce kod yazabilen bir bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum.